BLOG

Neden evleniyoruz?

“AŞK”, Tanrı’nın en mühim hediyesidir. Aşk için yaratıldık ve aşk için yaşıyoruz. Aşk, bildiklerinden vazgeçiştir. Tutsaklıktır ve bir o kadar da zihnin çerçevesinden uzaklaştırıp bizi özgürleştirir. Tutsaklık ve özgürlük gibi iki zıt tanımın bir anda yaşandığı muhteşem bir varlıktır.

İnsan, aşkı içinde hapsetmiştir. Zamanı geldiğinde o aşkı yaşayacağı bir beden ister. Kendi ruhunda sakladığı kimliklerine,  hislerine, isteklerine uygun başka bir bedeni aşkı yaşamak için uygun bulur. Bir gözün içinde kendi gözünü görmek, bir tenin dokunuşuyla tutkuya bulaşmak ister.

Gülümsemenin içinde saklanan mutlu bir ruh, kusursuz bir bakış sonrası, benzer istekler ile aşk iki bedene yerleşir. Aşk bedenleri ayrı kalamazlar. Daima bir arada olmak, tüm hayallerinin,  planlarının içinde bir olmak isterler.

Aşka bulaşınca, birbirlerinde şahit oldukları her şey mucizedir ve her biri kahramandır. Aynı konulara güler, aynı durumlara kızar, aynı anda birbirlerini düşünür, henüz ayrılmış olsalar da birbirlerini özler, daima dokunmak isterler.

Aşk çemberinin içine sığdırılan, güven, sevgi, saygı, dürüstlük ile birleşen âşıklar, bir süre sonra hayatlarını tamamen birleştirmek isterler. Birlikte güneşi batırmak, ayın ardından yeniden güneşi doğurmak isterler. Bedeni aşk için eve dönüştürürler. Evlenmek ve kendilerinden olma mutluluk verici hazineler yaratmak isterler.

Sıra bu kararı taçlandırmaya geldiğinde, en romantik mekânlar seçerler ve o evlilik teklifi anısının ölümsüzleşmesi için planlar yaparlar. “Evet” kelimesi ile çıkılan aile olma yolunun eşiğinde mutludurlar. Âşıklar o eşikten ilk adımı atacakları gün yaşayacakları her anın ölümsüz ve mükemmel olmasını isterler.

Evlilik toplumun onaylanma sözleşmesidir. Toplumun bizi kimliklendirme şeklidir. Genler ve hormonlar ile başlayan ilişkilerimizin bir arada oluş süreçlerini resmileştirme amacı ile tercih edilen bu yöntem sayesinde çiftler aile olurlar. Toplum gözünde birbirinize ait olduğunuz tescillenir. İş sözleşmeleri gibi bir ifade oldu değil mi? İnanın tam da böyle karşılıklı aşk ile kabul edilmiş bir anlaşmadır.

Evlilik, gerçek anlamıyla aşkın içine karışan sevgi, saygı, daima bir arada olma arzusundan başka, ortak genlerden yeni bir insan yaratma ve bu sayede aile kavramını sürdürme şeklidir. Bu tanım evlenmeden de yapılamaz mı? Yapılabilir hatta yapılıyor ama bu toplumsal tescil yani ilişki resmiyetinin keyifli ve görkemli bir şekilde kutlanması, evliliğin asıl amacını unutturacak kadar önemli. Resmi evlilik olmazsa düğünler olmaz. Düğünler herkesin hayalidir. Hem de “Ben asla evlenmeyeceğim!” diyen birinin bile katıldığı düğün töreni, evliliğe bakışını etkileyebilir.

Evlilik anlayışı ve amacı aslında kişiden kişiye değişir. Herkesin kendine göre evlenme arzusunun nedenleri vardır hatta bazılarımız evlenme arzumuz olmadan evleniriz. Peki, neden evleniriz?

1.Sevgimizi biz olabildiğimiz bir hayatın içinde paylaşmak için. Bu evlilik meselesinin romantik nedenidir.

2. Maddi menfaatler yüzünden evlenmek Bu evlilik modeli, hayatını idame ettirecek sponsor arama nedeninden kaynaklanır. Çiftlerden biri ya hayatını idame ettirecek birine ihtiyaç duyar ya da yanına yakıştıracağı El âlem Cumhuriyeti’nin onaylayacağı, kıskanacağı harika fizikli biri ile evlenir. Bazen de statü evlilikleri vardır ki, bunlar da tamamen etiketlenmek içindir. Falanca kişinin karısı, falanca kişinin kocası şeklindedir. Tanınmış bir aileye mensup olma isteği de menfaat evliliğini doğurur.  Çoğunlukla bu tür evlilikler sağlıklı ve gerçek anlamıyla sürdürülemez. Soyadı devamlılığı için iki farklı hayat yaşasalar da birbirlerinin kişisel yaşantılarına karşı kör ve sağır olmayı tercih edip evliliği sürdürürler ya da yüklü tazminat cezalarıyla evliliği sonlandırırlar. Üstelik bu alış verişte kime çocukların durumunu düşünmez. Egoizm kokan evlilik modelidir.

3. Psikolojik sorunlar nedeniyle evlenmek. Eksik hissetme, yalnızlık duygusundan kurtulma arzusu, sosyal düzeyde saygı kazanma, toplum açısından evlilik kimliği ile onay görme ihtiyacı gibi nedenler yüzünden mantıklı karar alamaz ve ilginç bir evlilik yapar. “Evlenelim yeter” mantığıyla evlenirler. Sürdürülebilmesi ortak yaşam kalitesine ve paylaşımın miktarına bağlıdır. Yalnızlığı göze alamayacağı için bile evliliğini sürdürürler.

5.Aile sorunları nedeniyle yaşanan evlilikler. Sorunlu hayat yaşadığı evden kaçma arzusu, aile baskısıyla evlenme seçenekleriyle oluşmuştur. Zorlayıcıdır. Sürdürülebilir ama çok pozitif motivasyon olacak etkene, paylaşıma ihtiyaç vardır. Görücü usulü bunlardan biridir. “Yaşın geldi” evlilikleri ülkemizde çok yaşanmaktadır.

6. Cinsel arzularını tatmin etmek ve toplum kuralları içinde özgürce yaşamak için evlenir. Bu en sağlıksız evlilik modelidir.

Sağlıklı psikolojide bir insan, ne istediğini ne istemediğini iyi bilen insandır. İşte size etkili bir soru. Şimdi henüz evlenmediyseniz ya da evliyseniz lütfen kendinize sorun. Neden evleniyorsun? Gerçek nedenin ne?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.